Bazen öyle zamanlar geliyor ki içinizde olanlar -git geller, fırtınalar, dinginlikler- içinizde kalmak zorunda oluyor. Konuşmaya çalışmak, anlatmak, açıklamak, dinlemek bir şeyleri çözmekten çok felakete sürükleyecekmiş gibi. Çünkü biri, çok sevdiğiniz biri size ''Cümlelerinin beni ikna edeceği zamanları geçtik'' diyor. Bilmiyor ki ''Cümlelerim ellerimdir.'' Bilmiyor ki kelimeler yoksa aslında hiçbir şey yok. Ama yine başa dönüyor her şey. Cümlelerinizle ikna olmayan birine kelimelerle bir şeyleri anlatmaya çalışmak neyi çözer?

İçimi durdurulamaz bir Tezer Özlü melankolisi bastı.

''Nerde olacağımı, hangi kentte oturacağımı, nereye gideceğimi hiç bilmiyorum. Şimdi burada durgunluktayım.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder